Son Dakika Haberleri

En Yeni...

Mesajlarızı okuyarak para kazanmak ister misiniz? Sadece msn nize gelen rekla mesajlarını okuyarak para kazanmak ister misiniz? Türkiyenin en geniş üye platformu ile bu mümkün..Tek yapmanız gereken hemen üye olmak...Bol kazançlar.
SüperTeklif'e üye ol, sen de kazan!

13 Aralık 2007 Perşembe

Lise 2 Türk Edebiyatı 2. Yazılı Soruları ve Cevapları

UŞAK İMAM HATİP LİSESİ ve ANADOLU İMAM- HATİP LİSESİ

2007-2008 ÖĞRETİM YILI

1. DÖNEM 2. TÜRK EDEBİYATI YAZILISI SORULARI

  1. Bir edebi tür olan “Destan” hakkında bilgi veriniz.
  2. Aşağıdaki noktalı yerleri uygun biçimde doldurunuz.

İlk özel Türkçe gazete …TERCÜMAN-I AHVAL….’dir.

Sagunun halk edebiyatındaki karşılığı …AĞIT..’dır.

Köktürk Alfabesi Türklerin kullandığı …İLK. alfabedir.

İlk Türk -İslam devleti …KARAHANLI….Devleti’dir.

Eski Türkler, Gök Tanrının yeryüzüne …KURT… şeklinde indiğine ve kendilerine yol gösterdiğine inanırlardı.

Orhun Yazıtları bugünkü …MOĞOLİSTAN…. sınırları içerisinde bulunmaktadır.

Hun Hakanı Mete’nin temsil edildiği Türk destanı, …OĞUZ KAĞAN… Destanı’dır.

“Safahat” adlı eserin sahibi …MEHMET AKİF ERSOY…’dur.

Türk Edebiyatının ilk yazılı kaynakları …KÖKTÜRK YAZITLARI…dır.

Türklerin kullandığı alfabeler değişse de tarih boyunca konuşma dili …TÜRKÇE..’dir.

  1. Kutadgu Bilig adlı eserin içeriğinde geçen kişileri ve kişilerin sembolize ettikleri kavramları belirtiniz.
  2. Türklerin günümüze kadar kullandığı alfabeler nelerdir? İsimlerini yazınız.
  3. Geçiş eserlerinin isimlerini yazınız.
  4. Aşağıdaki cümlelerde ki noktalı yerleri doldurunuz.

a) Köktürk Yazıtları …8.… yüzyılda …II. KÖKTÜRK DEVLETİ... devleti tarafından dikilmiştir. Türklerin bilinen ilk alfabesi olan …KÖKTÜRK ALFABESİ.. ile …YOLLUG… Tigin tarafından yazılmıştır.

b) Bir kimsenin ölümü üzerine duyulan üzüntüyü ve acıyı anlatmak için yazılan şiirlere İslâmiyet öncesi Türk edebiyatında …SAGU.., Halk edebiyatında ..AĞIT… Divan edebiyatında ise …MERSİYE… adı verilir.

  1. “Ay Toldı dedi: Sözün faydası büyüktür; söz yerinde kullanılırsa kulu yükseltir. Söz sayesinde kara yerdeki, mavi göğe yükselir ve baş köşeye geçenlerden olur. Eğer dil söylemesini bilmezse mavi gökte olanı yere indirir.” Parçada vurgulanmak istenen düşünceyi açıklayınız.
  2. Aşağıdaki cümlelerin karşısına yargılar doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.

Destanlar, toplumu etkileyen bir çekirdek olay etrafında oluşur. (…D…)

Destan, bir milletin ortak malı değildir. (…Y…)

Roman, Batı Etkisinde Gelişen Türk Edebiyatı Döneminde görülür. (…D …)

Edebiyat tarihçisinin görevlerinden biri de edebi dönemlerin özelliklerini tespit etmektir. (…D …)

Köktürk Yazıtları, dini içerikli metinlerdir. (…Y …)

Kül Tigin Abidesi, Yollug Tigin tarafından yazılmıştır. (…D …)

Kutadgu Bilig eseri didaktik bir eser değildir. (…Y …)

Ergenekon Destanı bir Türk destanı değildir. (…Y …)

Destan türünün ilk örnekleri İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı Dönemine aittir. (…D …)

Edebiyatının dönemlere ayrılmasında kullanılan ölçütlerden birisi de “Din Değişimi”dir. (…D …)

NOT: 1. ve 8. sorular 20 puan, diğer sorular10 puan, toplam 100 puandır.

CEVAPLAR

  1. Destan: Bütün dünya edebiyatlarının başlangıç eserleri olan destanlar, çeşitli konularda yaradılış hikâyeleri yanında, milletlerin hayatında büyük yankılar uyandırmış bir kahramanın veya tarih olayının millet muhayyilesinde ortak sembol ve ifadelerle zenginleştirilmiş uzun manzum hikâyeleridir.

  1. Kün-Togdı (hükümdâr): “köni törü” (Adâlet)
    Ay-Toldı (vezir): “kut”
    Ögdülmiş (vezirin oğlu): “ukuş”' (Akıl)
    Odgurmış (vezirin kardeşi): âkıbet (hayatın sonu)
  2. Köktürk Alfabesi – Uygur Alfabesi – Arap Alfabesi – Kril Alfabesi – Latin Alfabesi.
  3. Kutadgu Bilig

Atabetü’l Hakayık

Divan-ı Lügati’t Türk

Divan-ı Hikmet

  1. Sözü kullanmanın ne derece önemli olduğu anlatılmaktadır. Öyle ki sözü güzel kullanmak, insanları değerli kılar, yükseltir. Sözü güzel kullanamayan insanlar ise değerlerini yitirir ve alçalırlar.

12 Aralık 2007 Çarşamba

Lise 2 Dil ve Anlatım 2. Yazılı Soruları ve Cevapları

UŞAK İMAM HATİP LİSESİ ve ANADOLU İMAM- HATİP LİSESİ

2007-2008 Öğretim Yılı

1. DÖNEM 2. DİL ve ANLATIM YAZILISI SORULARI

SORULAR

I. İkisi de bir insanın hayatını bu yapıtlardan üstün tutuyorlar. II. İnsan sıcaklığı değerlerin en yücesidir. III. Yıllar sonra da Fransız Sartre, bir insanın Chartes Katedralinden değerli olduğunu söylemişti. IV. Büyük düşünce adamları ayrı kültürden olsalar da ortak noktada buluşabiliyorlar. V. Sait Faik yıllar önce bir insanın Süleymaniye’den daha değerli olduğunu yazmıştı.

1. Yukarıda numaralanmış cümlelerden bir paragraf oluşturulursa, aşağıdaki sıralamalardan hangisi doğru olur

A) III. – IV. – V. – I. – II.

B) II. – V. – I. – IV. – III.

C) II. – V. – III. – I. – IV.

D) IV. – III. – V. – II. – I.

E) III. – II. – I. – IV. – V.

2. Aşağıdaki cümlelerin anlatım şeklini (öznel-nesnel) yanlarındaki boşluklara yazınız.

A) “Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun bu şiirinde doğadaki nesnelerin özellikleri insanlar için kullanılmıştır.” (………………..)

B) “Ahmet Haşim’in ‘Sonbahar’ şiirindeki kişileştirme de çok ilgi çekicidir.” (………………..)

C) “Bu sanatçının resimleri, duygu ve düşünceyi görselliğe dönüştüren tutarlı bir üslubun ürünüdür.” (………………..)

D) “Bu yayınevi, bir süredir kendi olanakları içinde, sessiz sedasız, değerli ürünler ortaya koyuyor.” (………………..)

E) “Kitaptaki ilk öykünün konusu köy yaşamıdır.” (………………..)

3. Aşağıdaki cümlelerden hangisi bir paragrafın başlangıç cümlesi olabilir?

A) Oysa bu sanatçının çağında daha niceleri yaşamış, ürün vermiştir.

B) Kimi ise sanatın en çetin doruklarına tırmanmayı bilmiştir

C) Bir de gerçek insanlık örneği olmuş kişiler vardır

D) Bunun bir nedeni olmalı diye düşünmez misiniz

E) Geçen gün şiir kitaplarını şöyle bir karıştırdım

4. En az sınırlandırılmış konu aşağıdakilerden hangisidir?

A) İnsan sevgisi B) Sevgi C) Yunus Emre’nin Şiirlerinde İnsan Sevgisi

D) Küçüklere sevgi, büyüklere saygı E) Sevginin gücü

5. Kelimeler, farklı ortamlarda değişik anlamlar ifade edecek şekilde kullanılabilir. Bu kullanımlara “bağlam” adı verilir. Bu tanımdan hareketle “etek” sözcüğünü üç farklı bağlamda kullanınız

Kavuşmak bir gün toprağa

Bir bahar cümbüşü olmak

Dört mevsimde ayrı ayrı

Tabiatın düşü olmak.

Yusuf Ziya Ortaç

6. Yukarıdaki dörtlükte işlenen temayı belirtiniz.

7. a- Anılar yaşandıktan sonra yazılır. b- Günlüklerse yaşanırken oluşturulur. c- Kimi günlükler içe dönük bir nitelik taşır. d- Anılarla günlükler arasındaki en önemli ayrım budur. e- Bu bakımdan günlükler anılara göre daha inandırıcıdır.

Yukarıdaki cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? Açıklayınız.

8. Anlatılan, okunan, konuşulan bir şeyin ya da bir yapıtın özünün bozulmadan kısaltılmasına ne denir?

A) Kaynak gösterme B) Not alma C) Alıntı yapma

D) Özet çıkarma E)Gözlem yapma

9. Aşağıda verilen eylemlerin hangisi ile yapılan öğrenme daha kalıcı olup hatırlanmaktadır

A) Okuma B) Söyleme C) Görüp İşitme D) Görme E) İşitme

10. Aşağıdakilerden hangisi genel bir konu değildir?(5)

A) Sinema B) İletişim C) Epik tiyatro D) Spor E) Edebiyat

NOT: Her soru 10 puan toplam 100 puandır.

CEVAPLAR

I. İkisi de bir insanın hayatını bu yapıtlardan üstün tutuyorlar. II. İnsan sıcaklığı değerlerin en yücesidir. III. Yıllar sonra da Fransız Sartre, bir insanın Chartes Katedralinden değerli olduğunu söylemişti. IV. Büyük düşünce adamları ayrı kültürden olsalar da ortak noktada buluşabiliyorlar. V. Sait Faik yıllar önce bir insanın Süleymaniye’den daha değerli olduğunu yazmıştı.

1. Yukarıda numaralanmış cümlelerden bir paragraf oluşturulursa, aşağıdaki sıralamalardan hangisi doğru olur?

A) III. – IV. – V. – I. – II.

B) II. – V. – I. – IV. – III.

C) II. – V. – III. – I. – IV.

D) IV. – III. – V. – II. – I.

E) III. – II. – I. – IV. – V.

2. Aşağıdaki cümlelerin anlatım şeklini (öznel-nesnel) yanlarındaki boşluklara yazınız.

A) “Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun bu şiirinde doğadaki nesnelerin özellikleri insanlar için kullanılmıştır.” (Nesnel)

B) “Ahmet Haşim’in ‘Sonbahar’ şiirindeki kişileştirme de çok ilgi çekicidir.” (Öznel)

C) “Bu sanatçının resimleri, duygu ve düşünceyi görselliğe dönüştüren tutarlı bir üslubun ürünüdür.” (Öznel)

D) “Bu yayınevi, bir süredir kendi olanakları içinde, sessiz sedasız, değerli ürünler ortaya koyuyor.” (Öznel)

E) “Kitaptaki ilk öykünün konusu köy yaşamıdır.” (Nesnel)

3. Aşağıdaki cümlelerden hangisi bir paragrafın başlangıç cümlesi olabilir?

A) Oysa bu sanatçının çağında daha niceleri yaşamış, ürün vermiştir

B) Kimi ise sanatın en çetin doruklarına tırmanmayı bilmiştir

C) Bir de gerçek insanlık örneği olmuş kişiler vardır

D) Bunun bir nedeni olmalı diye düşünmez misiniz

E) Geçen gün şiir kitaplarını şöyle bir karıştırdım

4. En az sınırlandırılmış konu aşağıdakilerden hangisidir

A) İnsan sevgisi B) Sevgi C) Yunus Emre’nin Şiirlerinde İnsan Sevgisi

D) Küçüklere sevgi, büyüklere saygı E) Sevginin gücü

5. Bu etek sana çok yakıştı. / Dağın eteklerinde bulunan evlerinden koşmaya başlardık. / Suçlu oluğunu anlayacaklar diye etekleri tutuştu

6. Ölüm

7. c- Kimi günlükler içe dönük bir nitelik taşır. Cümlesi düşüncenin akışını bozmaktadır. Çünkü bu cümle, günlükler ile anı arasındaki farklılık belirten cümle öncesi kullanımı, düşüncemizde var olmuş olan; anı ile günlük türleri karşılaştırması düşüncemizin dikkatini dağıtıcı (Günlük ile ilgili bir ayrıntı cümlesi olması) bir cümledir..

8. Anlatılan, okunan, konuşulan bir şeyin ya da bir yapıtın özünün bozulmadan kısaltılmasına ne denir

A) Kaynak gösterme B) Not alma C) Alıntı yapma

D) Özet çıkarma E)Gözlem yapma

9. Aşağıda verilen eylemlerin hangisi ile yapılan öğrenme daha kalıcı olup hatırlanmaktadır?

A) Okuma B) Söyleme C) Görüp İşitme D) Görme E) İşitme

10. Aşağıdakilerden hangisi genel bir konu değildir?

A) Sinema B) İletişim C) Epik tiyatro D) Spor E) Edebiyat

11 Aralık 2007 Salı

Lise 3 Türk Edebiyatı 2. Yazılı Soruları ve Cevapları

2007-2008 ÖĞRETİM YILI

UŞAK İMAM HATİP ve ANADOLU İMAM- HATİP LİSESİ

TÜRK EDEBİYATI 1. DÖNEM 2. YAZILI SORULARI

MUKADDİME: (Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi)


Mademki toplum içinde yaşayan halk bunca kanunla sorumludur, elbette yazarları kendi vatanının yararına dair fikirler sunmayı kazanılmış haklarından sayar. Eğer buna bir kanıt aranacak olursa eğitilmiş milletlerin yalnız politika gazetelerini göstermek yeterlidir.

Bu durum devletçe de uygun görülmüştür ki Tanzimat’ın oluşumunda gazete çıkarılmasına izin verilmişti. Hatta Müslüman olmayan azınlıkların çıkardığı gazeteler haklarının bile ötesindedir. Fakat asıl Osmanlı gazetelerinin bahsine gelince şimdiye kadar kimse özel gazete çıkarma ihtiyacı duymamıştır. Hele şükürler olsun ki bu durum sonunda gerçekleşti.

Şimdi bu gazete ülke içerisinden ve dışarısından haberler verecek olmasından ötürü Tercüman-ı Ahval adı verilmesi uygun görüldü. Bu gazetenin çıkarılması gereği açık ve net bir şekilde ortadadır ki bu sebeple bu ihtiyaca cevap vermek üzere çıkarılacaktır.

21.Ekim.1860 Tercüman-ı Ahval’’

1. Yukarıdaki metnin konusu nedir? Belirtiniz.

2. Yukarıdaki metinden çıkarılacak en kapsamlı yargı nedir?

3. Gazeteye bu ismin verilmesinin sebebi nedir? Yazınız.

Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selâmetten

Çekildik izzet ü ikbâl ile bâb-ı hükümetten (Namık Kemâl)

(Asrın değer yargılarının doğruluktan ve kurtuluş yolundan sapmış olduğunu görüp onurumuzla ve kendi isteğimizle hükümet kapısından çekildik)

4. a) Yukarıdaki beytin kafiye düzenini ve çeşitlerini bulunuz.

b) Yukarıdaki beyitte şair (değer yargıları - doğruluk - hükümet kapısı) kavramları ile neleri anlatmak istemiştir.

5. Bir yayın organı olarak 1831’de çıkmaya başlayan ……………………….……, resmî bir gazete idi. Daha sonra yarı resmî olarak 1840’ta İngiliz Churchill tarafından ………...……………çıkartıldı. İlk edebî ve özel gazete ise 1860 yılında çıkarılan …………………………….. dir.

Yukarıdaki boşlukları uygun olacak biçimde doldurunuz.

6. Tanzimat dönemi sanatçılarından Şinasi’nin, edebiyatımıza getirdiği yeniliklerden (edebiyatımızdaki ilklerinden) dört tanesini yazınız.

7. Namık Kemal’in “Hürriyet Kasidesi”ni göz önüne alarak; Tanzimat Edebiyatı ile Klasik Edebiyatı “kaside” nazım şekli yönünden karşılaştırınız.

8. Aşağıdakilerden hangisi Tanzimat I. Dönem sanatçısı değildir?

A) Ziya Paşa B) Şinasi C) Namık Kemal D) Necip Fazıl Kısakürek E) Ahmet Mithat Efendi

9. Tanzimat edebiyatında ortaya çıkan yeni edebi türler nelerdir, bu türlerin gazete ile ilişkisini açıklayınız.

10. “Hürriyet” kelimesinin sizde oluşturduğu çağrışımı birkaç cümle ile ifade ediniz.

Not: Her soru 10 puan, toplam 100 puan, süre 40 dakikadır.

CEVAPLAR

1. İlk özel gazetenin çıkarılmasıdır.

2. En kapsamlı yargı gazetenin gerekliliği ve fikir alanındaki bu yayılma alanının özel alana hizmet vermesidir.

3. Hem ülke içinden hem de ülke dışından haberlerin verilecek olması sebebiyle bu isim verilmiştir.

4. a- Kafiye Düzeni: aa.

Görüp ................. selâ - m - etten etten: Redif

Çekildik ............ hükü - m - etten m: Yarım Kafiye

b- Açıklama.

5. Bir yayın organı olarak 1831’de çıkmaya başlayan Takvim-i Vakayi, resmî bir gazete idi. Daha sonra yarı resmî olarak 1840’ta İngiliz Churchill tarafından Ceride-i Havadis çıkartıldı. İlk edebî ve özel gazete ise 1860 yılında çıkarılan Tercüman-ı Ahval dir.

6. İlk kez noktalama işaretlerini kullanmıştır.

İlk makaleyi yazmıştır.(Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi)

İlk tiyatroyu yazmıştır.(Şair Evlenmesi)

İlk özel Türk gazetesini çıkarmıştır.(Agah Efendi ile)

İlk şiir tercümelerini yapmıştır…

7. Klasik Edebiyatında kaside daha çok din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla yazılan şiirlerdir. 33 ile 99 beyit arasında yazılan ve aa ba ca .. şeklinde kafiyelenirler. Kaside 6 bölümden oluşur: Nesib, teşbib, girizgah, medhiyeye, tegazzül, fahriye, ve dua. Kasidenin en güzel beyti "beyt-ül kaside"dir. Şairin adının geçtiği beyite ise "tac beyit" denir.

Hürriyet Kasidesi ise yukarıdakine sadece kafiye düzeni ile uyar. 31 beyitten oluşan kaside de övgü yerine eleştiri olduğunu görüyoruz.

8. D) Necip Fazıl Kısakürek

9. Makale, roman, tiyatro, hikaye gibi türlerdir. Bunlar gazete aracılığı ile tanıtılıp gazetelerde yayımlanarak edebiyatımıza kazandırılmıştır. Avrupalılaşmanın başlangıcı olan gazetenin ardından gelen diğer Avrupalılaşma göstergeleridir.

10. Hürriyet, insanca yaşamanın ve insana saygının ifadesidir. Düşüncede hür olmak doğru düşünmenin ve doğru davranmanın başlangıcıdır.

11 Kasım 2007 Pazar

Bir Şiir

İÇİMDEKİ KÖZ

Kaldırımların sessizliği donduramadı,
Alıp götüremedi ki uzaklara.
Dünya şuracıktaydı...
Resmin gönlümde beklerken seni
İsteksizce geçen saatlerde kaldı gözlerim.
Yanımda olmadığından mıdır sensiz meydanları
Engel saydı yüreğim.
Dünya şuracıktaydı...
Ellerin yoktu ellerimde...
Meydanlarda kaldırımların sessizliği
İçimde bir köz olmuş ateşin ve sen!
Rüya mı düş mü bilmem ki
Canımı alıp uzaklara götüren
İçimdeki bu köze yok mu su döken... (S.A.)

Anlatım Özellikleri

ANLATIM ÖZELLİKLERİ

1.DURULUK: Parçada gereksiz sözcük kullanılmamasıdır.ÖR: Öğrenmeye yoğun bir istek duyduğu için ödevlerini her gün günü gününe yapardı.

2.YALINLIK (SADELİK-süslü,ağdalı): Sanatlı söyleyişlerden, süsten uzak durmaktır.Gereksiz ayrıntılara, sanatsal söylemlere girilmez. ÖR: Yüreğini bıçak gibi dilim dilim kesen bir çaresizlik içindeydi artık. →Artık çaresizdi.

3.AÇIKLIK (kapalılık): Bir konunun herkesin anlayabileceği, aynı anlamı çıkarabileceği biçimde aktarılmasıdır. Farklı yorumlara açık değildir.
ÖR:Ben senden çok zarar gördüm.

4.AKICILIK (pürüzlü ) : Söyleyişin pürüzsüz olması, bir yazının kolayca ve zevkle okunmasıdır. Uzun cümlelerde aynı hece ve eklerin tekrar edilmesi akıcılığı bozar.

5.DOĞALLIK: Yapmacıklıktan, zorlama ifadelerden, yapay dil ve anlatımdan uzak durmaktır.

6.İÇTENLİK(SAMİMİYET): Düşünceleri bilimsel soğuklukla değil; samimi ve sıcak bir dille anlatmaktır.

7.ÖZGÜNLÜK: Hiçkimseye benzememek, farklı olmak; taklit ve kopyadan uzak durmak,basmakalıp ifadelerden vazgeçerek kendine has bir anlatım oluşturmaktır.

8.ÖZLÜLÜK(DERİNLİK,YOĞUNLUK): Az sözle kapsamlı anlam ifade edilmesidir. /Atasözleri ve deyimler gibi.El el ile ,değirmen yel ile.

9.SAĞLAMLIK/DOĞRULUK: Anlatımın dil bilgisi ve söz dizimi kurallarına uygun olarak yapılmasıdır.

10.TUTRLILIK: Paragrafın kendi içinde çelişkiye düşmemesidir

YERELLİK,ULUSALLIK, ETKİLEYİCİLİK… vs.

Şiir İnceleme Örneği

http://www.beraberce.net/

Şiir inceleme örneği “NE İÇİNDEYİM ZAMANIN”
ŞİİRİ ÜZERİNE

Ne İçindeyim Zamanın

Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpare geniş bir ânın
Parçalanmaz akışında.

Bir garip rüyâ rengiyle
Uyuşmuş gibi her şekil,
Rüzgarda uçan tüy bile
Benim kadar hafif değil.

Başım sükûtu öğüten
Uçsuz bucaksız değirmen;
İçim muradına ermiş
Abasız, postsuz bir derviş.

Kökü bende bir sarmaşık
Olmuş dünya sezmekteyim,
Mavi, masmavi bir ışık
Ortasında yüzmekteyim.

(A.HamdiTanpınar)

Yaşamla ölümün bıçak sırtı düzleminde, sersem sepet gezinip duran
insanoğlunu, her zaman ilgilendirmiştir zaman kavramı. Özellikle de sanatçıları: Şairleri, yazarları, ressamları, müzisyenleri... Bu kişilerin yaşam boyunca ortaya koydukları, koymaya çalıştıkları şeyler de, zamanla didişmekten başka bir şey değildir aslında. Şairler ve yazarlar, zamanı alt etmek için kendilerine yazılı anlatımı kalkan olarak seçmiş kişilerdir. Şairler, yapıtlarında (şiirlerinde) zaman sözcüğünü şiirsel düzlemde kullanırlar ve ellerindeki kalkanı daha da sağlamlaştırmaya çalışırlar. Şiir, zaman kavramını somutlama aracı olarak kullanılmaktadır şairler tarafından. Ahmet Hamdi Tanpınar da şiirlerinde zaman kavramına yer veren, zamanı şiirle yoğurmaya çalışan şairlerimizdendir. Bu yazıda, Tanpınar’ın “Ne İçindeyim Zamanın” adlı şiirine bu açıdan bakılacak ve şiir incelenecektir. Önce şiirin, içeriğe de yansıyan biçim özellileri üzerinde durmak gerekiyor. Bu özellikleri şöyle belirleyebiliriz: a- Şiir dörtlüklerden meydana gelmektedir. b- Şiirde sekizli hece ölçüsü kullanılmıştır. c- Şiirde çapraz uyak düzeninden (abab, cdcd, efef, ghgh) yararlanılmıştır. Yukarıda sözü edilen biçim özellikleri şiire bir yandan kısıtlamalar getirirken, öte yandan da şiirin genişlemesine olanak tanımıştır. Kısıtlamalar getirmiştir: Belirli bir ölçü ve uyak düzeninde ister istemez sınırlara dayanırsınız. Genişlemesine olanak tanımıştır: Her dörtlükte şiirin bütünü içinde düşüncenin, duygunun yayılması söz konusudur. Şair, şiirin ilk dizesine “ne... ne de”yi yerleştirerek kararsızlığı gündeme getirmektedir. Zamanın içinde olmamak, bir varlık, bir nesne, bir şey olarak zaman dışı olmak yaşamamak olmasa gerektir. Zamanın büsbütün dışında olmamak ise, sanırım, yaşamsallığa, bir varlık olarak “hayatiyebt bulma”ya işarettir. Yaşamı, nesneleri, zamanı adlandıran insanoğlu olduğuna göre “yekpare, geniş bir an”, “ezel ve eed” içerisindeki algılamamızın bir yansımasıdır olsa olsa. Bu yorum içinde ilk dörtlüğe bir bütün olarak bakıldığında, görülecek olan şudur: İlk iki dizedeki zaman karşısındaki kararsızlık, netleşememe, üç ve dördüncü dizelerde yerini belirginliğe bırakmaktadır. Zaman, insanın sınırlandırıcı düş gücüyle, kavramlaştırıcılığı ve adlandırıcılığıyla bir savunma düzeneği olmuştur. Bu nedenle, zamanın içinde ya da dışında olmak, kâr ya da zarar değildir. Kısaca, insan, tek parça anların ayrılmaz akışında debelenip durmaktadır. Rüyalar belki de yaşamımızın en gerçekçi göstergeleri, kendimizle buluştuğumuz, hesaplaştığımız anlar toplamıdır. Tanpınar,ikinci dörtlükte “bir garip rüya rengi”nden söz etmektedir. Rüya,yaşamımızın en gerçekçi göstergesi olmasına karşın somut bir şey değildir. Dolayısıyla,rüyanın – gerçek anlamda -renginden konuşmak da söz konusu olamaz. Birinci dizedeki “bir garip rüya rengi”, ikinci dizedeki "her şekil”i uyuşturan, devinimsiz kılan, yaşamla yarı yaşam olan rüya hali arasındaki çizgiyi anlatan bir “yakıştırma” dır. Uyku ile uyuşukluk örtüşmesinde rüyanın payı elbette inkar edilemez ve sanırım bu iki dizede (Bir garip rüya rengiyle /Uyuşmuş gibi her şekil) rüya halinin, insanın uyuşukluğuna denk düşme düşüncesi şiirleştirilmiştir. İlk bakışta, bölümün ilk iki dizesiyle sonraki iki dizesi arasında bir karşıtlık varmış gibi görünmektedir. Çünkü ilk iki dizede rüya halinden kaynaklanan uyuşukluk söz konusu iken, son (üçüncü ve dördüncü) dizelerde bir devinimden, devinimle bağdaştırılacak bir nesneden, tüyden, söz edilmektedir. Tüyün ifade ettiği eğretileme ise sonunda şaire, şairin ruh haline ve oradan da bedensel yapısına yansımaktadır:” Rüzgarda uçan tüy bile / Benim kadar hafif değil.” Üçüncü dörtlükte, şairle (ya da şiir kişisiyle) ilgili ve ikişer dizeden oluşan bir yapı var. İlk iki dizide maddi durumu anlatan bir betimleme söz konusu: “Başım sükutu öğüten / Uçsuz bucaksız değirmen.” “Baş” (duygu dünyasına yön veren nesne), değirmene, üstelik uçsuz bucaksız değirmene benzetilmektedir. Değirmen de - şairin düşleminde - öğütülen, un ufak edilen, zaman karşısında yok sanan ise “sükût”tur. Uçsuz bucaksızlık içindeki dağınık sessizlik...Dörtlüğün üçüncü ve dördüncü dizelerinde soyut bir varlık (iç), somut bir varlığa (derviş) benzetilmektedir. Burada bu benzetmeden çok, son belirleme (muradına ermiş bir dervişin durumu) önemlidir. Şair, bu belirmeyle zaman karşısındaki durumun gözler önüne sermektedir: “Benim sorunum zamanla!” Bu dörtlükte kullanılan benzetme sözcüklerinin dizelere yerleştirilme biçimi de dikkat çekicidir. Bu biçim, şöyle gösterilebilir:

Başım..................................
.............................değirmen
İçim......................................
..................................derviş

(Benzetme ögeleri, çapraz olarak dize başında ve sonunda yer almaktadır.) Bu dizilişte, benzetme ögelerinin, dörtlüğün hem biçim, hem de içerik belirlemesinde etkili olduğu görülebilir. Zaman kavramının bilinçli ya da kurgusal olarak algılandığı yer, dünyamızdır. Çünkü - en azından şimdilik - zamanı algılayan insanoğlu dünyada yaşıyor. Şair de sanırım bu düşünceden hareketle, insanın zaman karşısındaki çaresizliğini biraz olsun hafifletmek için “Kökü bende bir sarmaşık / Olmuş dünya sezmekteyim” benzetmesine tutunmaktadır. Masmavi bir ışık ortasında (yaşamla ölüm arasında, zamanın tedirgin ettiği bir dünyada) dönenip duran şair, son iki dizeyle başa, zaman karşısındaki kararsızlığa dönmektedir.
“Ne İçindeyim Zamanın” şiiri, biçim olarak kolay bir şiir olarak görünmesine karşın, zaman gibi “belalı” bir kavramı ele alması bakımından duyumsanması ile güç bir şiir olarak karşımızda durmaktadır.

4 Kasım 2007 Pazar

Komiktir

Bir arkadaşın attığı mailde şunlar yazılı idi:

"Komiktir,
10 dakika zikri çok bulduğumuz; fakat bir buçuk saatlik film veya futbol maçı bizim için su gibi akıp gider...

Komiktir,
gazetede okuduğumuz her şeye şüphesiz inanmamız; ama Kur-an da yazan Allah (cc) ın kelimelerini gerçeklerle denetleriz...

Komiktir,
her zaman modayı takip etmek istememiz; ama Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav) in sünnetini bırakırız ...

Komiktir,
bir saatimizi camiide geçirirken saniyeleri saymamız; ama televizyon baktığımızda bu bir saat bizim için hiç de uzun değildir ...

Komiktir,
dua ettiğimizde Allah (cc) ya soracak bir şey bulamamamız; ama arkadaşlarla önemsiz konuşurken söyleyecek çok şey buluruz...

Komiktir,
Kur-an'da bir sureyi okumayı ne kadar zor bulmamız; ama 200 sayfalık bir roman bizim için hiç problem değildir ...

Komiktir,
bir konserde her zaman ön sıralara geçmek istememiz; fakat camiide, bitince hemen gidelim diye, arka sırada oturmayı tercih ederiz ...

Komiktir,
bir ayeti öğrenmeyi çok zor bulduğumuz; fakat TOP40 şarkılarını çoğunlukla hemen aklımızdan biliriz ...

Komiktir,
ajandamız da bir İslam toplantısına yer ayırtmayız; fakat dünya işleri için kurulan toplantılara her zaman zamanımız vardır ...

Komiktir,
bir önemli İslam dersini başkalarına anlatmayı zor bulduğumuz; ama son dedikoduları başkalarına kolayca anlatırız ...

Komiktir,
güzel fotoğrafları ve fıkraları başkalarına e-mail ile göndermenin ne kadar hoşumuza gitmesi; ama İslam'dan ötürü e-mail göndermemiz çok azdır...

Komiktir,
herkesin cennete gitmek istemesi ve bunun için pek bir şey yapmamak ve inanmamak...

Komik mi?
Gülüyor musunuz? Yoksa düşünüyor musunuz ?.."

ve ben bu yazı ile karşılaşınca kendimden utandım.

3 Kasım 2007 Cumartesi

Tesbihat

Lise 2 Türk Edebiyatı 1. Yazılı Soruları ve Cevapları

2007-2008 ÖĞRETİM YILI
UŞAK İMAM HATİP ve ANADOLU İMAM- HATİP LİSESİ
1. DÖNEM 1. TÜRK EDEBİYATI YAZILISI SORULARI

Alp Er Tunga öldi mü (Alp Er Tunga öldü mü)
Issız ajun kaldı mu (Kötü dünya kaldı mı)
Ödlek öçin aldı mu (Felek öcünü aldı mı)
Emdi yürek yırtılur (Şimdi yürek yırtılır)
…. …. Ögreyüki mundag ok (Feleğin adeti böyledir işte)
Munda adın tıldag ok (Bundan başkası da bahanedir zaten)
Atsa ajun ugrap ok (Felek niyet edip ok atarsa)
Taglar başı kertilür (Dağların başı kertilir)
1. Yukarıdaki şiiri göz önünde bulundurarak İslamiyet Öncesi Türk Şiirinin özelliklerini yazınız.(10)
2. Türk Edebiyatının ana dönemlerini şema halinde gösteriniz . (10)
3. Aşağıdaki edebi türlerin hangi dönemlerde ortaya çıktıklarını yazınız. (10)
A) Roman B) Destan C) Sagu D) Mesnevi
4. Doğal destanların oluşum safhalarını nelerdir? Sadece isimlerini yazınız. (10)
5. Göktürk Yazıtları hakkında bilgi veriniz.(10)
6. Aşağıda isimleri verilen destanların hangi ulusa ait olduklarını karşısına yazınız. (10)
a. Manas Destanı:
b. Ergenekon Destanı:
c. Kalevela Destanı:
7. Oğuz Kağan Destanında Türklerin sosyal yaşantısı ve devlet yönetimi hakkında bilgi veriniz. (10)
8. İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatında ölenlerin ardından söylenen onun dürüstlüğünü iyiliklerini faziletlerini anlatan şiirlere ....SAGU...denir. Buna Halk Edebiyatında ….......MERSİYE......Klasik Türk (Divan) Edebiyatında ise ……AĞIT………….denir. Boşluklara uygun kelimeleri yazınız. (10)
9. Aşağıdaki cümlelerin karşısına bilgiler doğru ise “D” yanlış ise “Y” yazınız. (10)
a. Roman Batı Etkisinde Gelişen Türk Edebiyatı Döneminde görülür. (.D..)
b. Koşma ve gazele benzeyen lirik şiirlere sözlü edebiyat döneminde kopuz adı verilir. (.Y..)
c. Nevruz günü, Türklerin Orta Asya’dan çıkış günüdür. (.Y..)
d. Destan metinlerinde olağanüstü olaylar sıkça görülür. (.D..)
e. Hayat Ağacı miti Uygur destanlarında görülür. (.D..)
10. Koşma nazım şekli konularına göre kaça ayrılır adlarını yazınız. (10)
Not: Her soru 10 puan, toplam 100 puan, süre 40 dakikadır.
Sinan Avcı
Ders Öğretmeni

CEVAPLAR
1. Şiirler dörtlükler halinde, hece ölçüsü ile durak sistemi uygulanarak, kafiyeli olarak yazılıyorlardı. Şirrden, yiğitlik ve ölüm konularında şiirler yazıldığını görüyoruz.
2. a) İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı
b) İslamiyet Etkisindeki Türk Edebiyatı
c) Batı Etkisinde Gelişen Türk Edebiyatı
3. Sagu -Destan: İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı
Mesnevi: İslamiyet Etkisindeki Türk Edebiyatı
Roman: Batı Etkisinde Gelişen Türk Edebiyatı
4. a) Çekirdek (Doğuş) Dönemi b) Yayılma Dönemi c) Derleme Dönemi
5. Türk edebiyatının ilk yazılı örnekleridir. Yazıtlarda, dağılan Göktürklerin, Bilge Kağan ve kardeşi Kültigin tarafından bir araya getirilişi ve Göktürk devletinin yeniden kuruluşu anlatılmaktadır. Anıtların yazarı Yuluğ(Yollug) Tigin’ dir.
6. a. Manas Destanı: Türk
b. Ergenekon Destanı: Türk
c. Kalevela Destanı: Fin
7. İnsanlar göçebe bir hayat sürüyorlar. Çadırlarda yaşayıp savaşçı bir yapıda bulunuyorlar. Güce dayalı bir otoriter sistem bilge ile de destekleniyor. Devleti Kağan adı verilen kişi yönetiyor. Ziyafetler veriliyor. Sosyal ve kültürel yaşam devlet yönetiminde de etkili. Kurt motifi, ışık motifi, su motifi ve inanç motifleri barındırıyor.
10. Güzelleme - Koçaklama - Taşlama - Ağıt

Lise 3 Türk Edebiyatı 1. Yazılı Soruları ve Cevapları

2007-2008 ÖĞRETİM YILI
UŞAK İMAM HATİP ve ANADOLU İMAM- HATİP LİSESİ
1. DÖNEM 1. TÜRK EDEBİYATI YAZILISI SORULARI

ONDOKUZUNCU ASIR
“14. BEYİT: Ne vakitlerin uğurluluğu ne burçların uğursuzluğu (astroloji, müneccimlik) kaldı; ne de remil, kehanet, cifir (gibi gaipten haber verme işleri)
22.BEYİT: Ne Ahmet Mehmet’in esiridir ne de Mehmet Ahmet’in velisi. Kanun hükümleri eşitlik temeli üzerine kurulmuştur.
25. BEYİT: Zaman ilerleme, yükselme zamanı; dünya, bilim dünyasıdır. Toplumların sonsuza kadar yaşamasını, devamını sağlamak cehalet ile mümkün olur mu?”
1. Yukarıdaki metnin konusu nedir ? Belirtiniz.
2. Yukarıdaki metinden çıkarılacak en kapsamlı yargı nedir?
3. Türk Edebiyatında “Noktalama İşaretleri” ilk defa ne zaman hangi eserde ve hangi edebiyatçı tarafından kullanılmıştır?
4. Tanzimat Edebiyatı ile beraber edebiyatımıza giren edebi türler nelerdir? İsimlerini yazınız.
5. Tanzimat Edebiyatının 1. ve 2. dönemlerinin sanata bakışları bakımından olan farklarını açıklayınız.
6. Türk Edebiyatının ana dönemlerini şema halinde gösteriniz .
7. Aynı konuyu ele alan bir tarihi metinle edebi metin arasındaki temel fark hangi noktadadır? Belirtiniz.
8. Bir edebi eser, toplumun hangi hayat, yaşamsal yönlerinden etkilenir? Belirtiniz.
9. “Yenileşme” kelimesinin sizde oluşturduğu çağrışımı birkaç cümle ile ifade ediniz
10. Tanzimat Dönemi sanatçılarından üç tanesini yazınız.
Not: Her soru 10 puan, toplam 100 puan, süre 40 dakikadır.
Sinan Avcı
Ders Öğretmeni
CEVAPLAR
1. Konu: Geçmişin artık geçmişte kaldığı, yenileşmenin gerçekleştiği, esaretin kalkıp eşitliğin geldiği, bilimde ve her alanda gelişmenin, ilerlemenin olduğu.
2. Yenileşme ve gelişme.
3. Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı (Batı Etkisinde Gelişen Türk Edebiyatı) zamanında Şair Evlenmesi adlı eserde Şinasi tarafından kullanılmıştır.
4. Makale, roman, hikaye.
5. Birinci dönem sanatçıları "Sanat toplum içindir.", ikinci dönem sanatçıları ise "Sanat sanat içindir." anlayışında idiler.
6. a) İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı
b) İslamiyet Etkisindeki Türk Edebiyatı
c) Batı Etkisinde Gelişen Türk Edebiyatı
7. Tarihi metinlerdeki unsurlar (Olay - Kişiler- Zaman - Mekan) değiştirilemezler; ama edebi metinlerdeki unsurlar (Olay - Kişiler- Zaman - Mekan) değiştirilebilir.
8. Siyasi Hayat - Kültürel Hayat - Düşünce Hayatı
9. Eskinin modernize edilmesidir.
10. Şinasi -Ziya Paşa - Namık Kemal

Lise 3 Dilve Anlatım 1. Yazılı Soruları ve Cevapları

2007-2008 ÖĞRETİM YILI
UŞAK İMAM HATİP ve ANADOLU İMAM- HATİP LİSESİ
1. DÖNEM 1. DİL ve ANLATIM YAZILISI SORULARI

1.Metin:
Bu pencere dünyayla öyle barışıktır ki, önündeki sedirde saatlerce oturabilirim. Ucu dantelli, kar beyazı perdeyi araladığımda önce yaşlı ceviz ağaçları çarpar gözüme. Az ötedeki küçük bostan, mavi göğün altında bir avuç cıvıltılı yeşillik... Taş bir duvarla çevrili ve mevsimine göre çeşit çeşit sebzelerin bulunduğu bir bahçe: mısır, domates, biber, salatalık...
2. Metin:
Su, insanoğlunun en temel gereksinimlerinden biridir. Su,temas ettiği hemen her şeyi az çok çözer. Bu nedenle, az çok çözünmüş olarak gazlar, organik ve inorganik maddeleri içerebileceği gibi, mikroorganizmaların da bulunabileceği iyi bir ortamdır. Oysa, içilebilecek bir suyun, renksiz, kokusuz, berrak ve mikroorganizma içermemesi gerekir. İçme suları yeterince temiz değilse, bu yolla insanlara geçebilen enfeksiyonların mikroplarını taşır.
1. Yukarıdaki metinleri anlatım türü bakımından karşılaştırınız.
2. Yukarıdaki metinlerden yararlanarak sanat (kurmaca) metinleri ve öğretici metinlerin arasındaki farkları yazınız.
3. Aşağıdaki cümlelerde bulunan anlatım bozukluklarını gidererek bu cümleleri yeniden yazınız.
A) Kesinlikle menfaate dayalı dostluklar uzun sürmeyebilir.
B) O, tüm zorluklara göğüs gerdi, başa çıktı.
4. I. Bugün, diğerlerinden daha farklı bir gün benim için.
II. Pencerem bir tuvalin çerçevesi gibi, ve bana bu tablo şimdi sonbaharı anlatıyor.
III. Bana böyle davranmış olması aramıza bir soğukluk girdiğinin göstergesi gibi.
IV. Birazdan uyuyacağım ve yarınımın bugünkü gibi olmasını diliyorum.
V. Aradan yıllar geçmiş olmasına karşın o üç sözcük aynı ses tonuyla çınlıyor kulaklarımda.
Yukarıda verilen cümlelerden hangisi bir “günlük”ten alınmış olamaz?
A) I B) II C) III D) IV E) V
5. Aşağıdakilerden hangisi "öyküleme" tekniğiyle yazılamaz?
A) Roman B) Makale C) Öykü D) Yaşam öyküsü E) Tiyatro
6. “Bütün gün, ayakkabısının burnundaki boyayı çıkaramadı.” cümlesindeki ses olayını bulup açıklayınız.
7. Aşağıdakilerden hangisi sözcüklerle resim çizme işidir?
A) Açıklama B) Deneme C) Betimleme D) Öyküleme E) Söyleşi
8. Aşağıdakilerden hangisi göstermeye bağlı edebi metin türüdür?
A) Roman B) Tiyatro C) Öykü D) Biyografi E) Mektup
9. Aşağıdaki cümlelerin karşısına doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.
Sanatsal metinler bir iletişim çeşididir. (.D..)
Sanatsal metinlerde anlatılanlar birebir hayatı yansıtır. (.Y..)
Günlüklerde günü gününe yazma esası söz konusudur. (.D..)
Anlatmaya bağlı metinler “öğretici metinler” ve “sanat metinleri” olmak üzere ikiye ayrılır. (.Y..)
Dilekçelerde adres sol alt köşeye yazılır. (.D..)
10. Aşağıdakilerden hangisi mektup türünün amaçlarından değildir?
A) Haber vermek B) Bir meseleyi tartışmak C) Bir konuda yardım istemek D) Sevinç ya da üzüntülerini bildirmek E) Bir kişiyi tanıtmak
NOT: Her soru 10 puan toplam 100 puandır.
Sinan AVCI
Ders Öğretmeni
CEVAPLAR
1. Birincimetin, sanatsal bir metin olup betimleyici bir anlatım ; ikinci metin ise öğretici bir metin olup açıklayıcı bir anlatım sergiler.
2. Sanatsal metinler: Göstermeye ve anlatmaya bağlı metinler oluştururlar
Anlatım öznel yargılara bağlı olabilir.
Kurmaca metinler oldukları için iç unsurlar değişkendir.
Öğretici metinler: Amaç okuyucuya bilgi vermektir.
Nesnel ifadeler barındırır.
İç unsurları değişken değildir.
Kurmaca metin özellikleri göstermezler.
3. a) Menfaate bağlı dostluklar uzun sürmeyebilir.
b) O, tüm zorluklara göğüs gerdi.
6. burnu kelimesi (Burun+u >burnu) ünlü düşmesi olayı ve boyayı (boya+ı > boya+y+ı) ünsüz türemesi olayı vardır.

Lise 2 Dil ve Anlatım 1. Yazılı Soruları ve Cevapları

2007-2008 ÖĞRETİM YILI
UŞAK İMAM HATİP ve ANADOLU İMAM- HATİP LİSESİ
1. DÖNEM 1. DİL ve ANLATIM YAZILISI SORULARI

1. Aşağıdaki cümlelerin karşısına doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız. (10 puan)
- Panelde, katılımcılar tarafından aynı konunun değişik yönleri ele alınır. (..D.)
- Sunum yapacak kişinin, sunum yapacağı yeri önceden görmesine gerek yoktur. (..Y.)
- “Münazara”da “düşüncesini iyi savunan” kazanır. (..D.)
- Açık oturum, panel, forum gibi tartışma türleri topluma açık olmayan tartışmalardır. (..Y.)
- Açık oturum ve panel özellikleri yönüyle birbirine benzer. (..D.)
2. Sunumda kullanılan slaytlar içerik bakımından ve görsel açıdan ne gibi özelliklere sahip olmalıdır?
METİN: (60 +) Altmışlık ünlü bir ressam bir lokantaya girer. Gerçi cebince parası yoktur ama aldırmaz. Güzelce karnını doyurur. Sonra bir çırpıda lokantacının portresini çizerek masaya bırakır. Kalkarken adam gelir, resme bakar, beğenir. “Güzel ama…” der lokantacı, “bir dakikada yaptınız bunu. Oysa bir saattir yiyorsunuz!” Ressam: “Bir dakika değil, altmış yıl ve bir dakika!” diye karşılık verir.
3. Yukarıdaki metinde geçen “Ressam”, sözleriyle ne anlatmak istemiştir? Günlük hayattan örnek vererek açıklayınız.
4. Cümleler anlamları bakımından çeşitlilik gösterir. Aşağıdaki sözcüklerin karşılarına anlamlara uygun cümle örnekleri yazınız.
Şart Cümlesi: Çalışırsan kazanırsın.
Karşılaştırma Cümlesi: Bu araba şundan daha pahalı.
Beğeni Cümlesi: Bu anın hiç bitmemesini istiyorum.
METİN: (YİNE) Bir akşam bizim balkonda oturmuş, Kaz Dağları’nın ucunda güneşi uğurluyorduk. Konuklardan biri: “Şu renk şölenine bakın. Bu güzelliğin sona ermesi insana hüzün veriyor.” dedi. Ben de “Güneş yarın yine doğacak.” dedim.
5. Yukarıdaki parçada geçen “Güneş yarın yine doğacak.” cümlesiyle anlatılmak istenen nedir?
6. “Panel” başkanının görevleri nelerdir?
7. Coğrafya dersindesiniz. Öğretmen sizlere “Türkiye’nin Yer Yüzü Şekilleri” konusunu harita üzerinde anlatıyor. Bu sınıf ortamında kurulan iletişimi, unsurlarıyla beraber gösteriniz.
8. Etkili bir sunumdan önce yapılması gerekenleri yazınız.
9. “Betimleyici anlatım” denilince ne anlıyorsunuz? Kısaca açıklayınız.
10. Anlatılan, okunan, konuşulan bir şeyin ya da bir yapıtın özünün bozulmadan kısaltılmasına ne denir?
A) Kaynak gösterme B) Not alma C) Alıntı yapma D) Özet çıkarma E) Gözlem yapma
NOT: Her soru 10 puan toplam 100 puandır.
Sinan AVCI
Ders Öğretmeni

CEVAPLAR
2. Slaytlar konu ile ilgili olmalıdırlar.
Slaytlar anlatımı engelleyecek kadar dikkat çekici olmamalıdır.
slaytlar üzerinde kısa etkili ve anlaşılır yazılar olmalıdır.
Slaytlar hafızalarda kalıcı olacak görüntüler ve yazılardan oluşmalıdır.
3. 60 yıllık ressamlık tecrübesi ile bir dakikada resimler yapabildiğini söylüyor. (Çalışan bir çırak ile ustası aynı işi aynı sürede yapamaz. Usta daha hızlı yapar; ama o da çırakken şimdi olduğu gibi hızlı değildi.)
5. Cümlede hayatın devamlılığından bahsedilirken; üzüntülü anlarımızın da sürekli olmayacağından güzel günlerin de devamında geleceğinden bahsediliyor.
6. Katılımcılar tanıtmak. Katılımcıların anlatacakları konuları belirtmek. Katılımcıların süreyi aşmamaları için uyrmak. Panelin nezaket kuralları çevresinde olmasını sağlamak.
7.Gönderici===> Öğretmen
Alıcı======> Öğrenciler
Kanal=========>Harita
Mesaj===>Anlatılan konu
8. Öncelikle bir konu seçilmelidir. Bu konu güncel olmalıdır.
Sunumun hazırlığında bol ve değişik kaynaktan yararlanmak faydalıdır.
Sunum yerinin daha önceden görülmesi gerekir.
Prova yapma, kullanacağı malzemelerin kontrolü sunumu yapan kişinin amacına ulaşmasında yararlı olacaktır.
9. Betimleyici Anlatım : Varlıkların kendilerine özgü ayırt edici niteliklerini, bu niteliklerin duyu organlarımız üzerindeki etki ve izlenimlerini görünür kılmaya, onları sözcükler aracılığıyla resimlendirmeye betimleme denir.